İçindekiler ▼
Sevdiğiniz kişiyle ilişkiniz artık belirli bir noktaya geldiyse ve sevgili sıfatını bir kenara bırakıp “müstakbel eş” sıfatını kullanmak için adımlar atıyorsanız; evliliğe doğru ciddi ilerlemeler kaydetmişsiniz demektir. Aileler tanışmış, kız isteme olmuş, söz-nişan yüzükleri takılmışsa ve artık evliliğe çok az kalmışsa; kalbiniz kocaman çarpıyor olmalı! Zira artık sevdiğiniz kişiyle hayatınızı birleştireceksiniz. Bu sizi çok mutlu ediyor olmalı! Eğer aksi bir durum söz konusu ise, yani mutluluktan havalara uçmak yerine geriliyorsanız, tedirginlik yaşıyorsanız, içinizde bir sıkıntı olduğunu hissediyorsanız; evlilik öncesi sendromuna siz de kapılmışsınız demektir.
Acaba Evlenmeli miyim?
Flört döneminde her şey çok güzeldi değil mi? Tüm hayat size tozpembe görünüyordu. Sevdiğiniz kişinin yanında olmak için her şeyi göze alıyordunuz. Hatta belki de kaçamak olarak gittiğiniz buluşmalar size çok iyi geliyordu. Hayatınızın sonuna kadar sevdiğinizin yanında olmak istiyordunuz. Fakat olaylar ciddileşip süreç evliliğe doğru ilerledikçe, aklınızda bazı soru işaretleri oluşabilir.
İlişkinizin evlilikle sonuçlanacağı kesinleştiği zaman; yüreğinizi kaplayan o büyük heyecanların yerine, aklınızı kaplayan sorular oluşabilir.
- Acaba evlenmeli miyim? Doğru insanla mı birlikteyim? Dışarıda daha iyi insanlar, daha iyi adaylar var mıdır acaba? Sürekli onunla olmaya hazır mıyım?
Akılları kurcalayan bu sorularla siz de savaşıyorsanız, evlilik öncesi sendromu sizin de kapınızı çalmış demektir. Bu sorularla savaşmak kolay değildir. Midenize kramplar girer, stres altında yaşamaktan geceleri uykularınız kaçar. En kötüsü de; sevdiğiniz ve uğruna her şeyi göze aldığınız kişiye davranışlarınız değişir.
Hissettiğiniz bu zorlu duyguların ve yaşadığınız bu kararsızlık durumlarının normal olduğunu asla unutmayın! Evlilik kurumu hayatınızda köklü bir değişime sebep olacağı için, aslında etkilenmemek anormal olurdu diyebiliriz. Önemli olan, bu sendrom sürecinin sağlıklı bir şekilde atlatılmasıdır.
Sakin Kalmaya Çalışın!
Evlilikten önce yaşadığınız stres ve duygusal iniş-çıkışları kolay atlatmanın ilk yolu, sakin kalmaya çalışmaktır. Ne olursa olsun, mutluluğun anahtarı sakinliktir.
Evlenerek artık çocuk olmadığınızı, bir yetişkin olduğunuzu göstereceksiniz. Hayatın tüm zorluklarına karşı, bir ömür boyu sevdiğinizle beraber savaşacaksınız. Her zaman size destek olacak birisi olacak yanınızda. Sizi, sizden daha çok düşünen birisi olacak… Belki çocuk sahibi de olacaksınız. Onun sorumluluğunu alacaksınız birlikte. Bunların ne kadar anlamlı ve özel olgular olduğunu düşünerek kendinizi sakinleştirmeye çalışın!
Evliliğin Güzel Yönlerini Düşünün!
Evlilik kurumunun ne kadar özel ve güzel olduğunu düşünün. Bundan sonraki hayatınızda tek başınıza olmayacağınızı, her derdinizde yanı başınızda sevdiğinizin omzu olacağını düşünün. Size hayat arkadaşı, dost, kardeş ve dert ortağı olacak; sizi sizden daha çok önemseyecek birisi olacak hayatınızda. Küs olsanız bile, size yağmurda şemsiye tutacak birisi olacak… Evliliğin güzel yanlarını düşünerek, sendrom sürecini sağlıklı bir şekilde atlatabilirsiniz.
Evliliğin Mükemmellik Gerektirmediğini Bilin!
Evlilik yolunda ilerlerken, mükemmel bir aile olma fikri herkeste oluşacaktır.
- Evleneceğim ama ya benimle ilgilenmezse? Ya mükemmel bir aile olamazsak? Anlaşmazlıklar yaşarsak? Ya bana istediğim gibi davranmazsa?
Siz kendiniz de dahil olmak üzere, bu hayatta hiç kimse mükemmel değildir. Kimse kusursuz değildir. Bunu düşünürseniz fark edeceksiniz ki, elbette evlilikler de mükemmel olamayabilir. Zira bambaşka iki insan aynı evde yaşamaya başlıyor. Alışkanlıklar farklı, yaşanmışlıklar farklı, hayata bakış açıları bile farklı… Dolayısıyla evlilik içerisinde bazı sorunlar ve anlaşmazlıklar oluşabilir. İki farklı insan olduğunuz düşünülürse, bu oldukça normaldir. Önemli olan, mükemmel olmak değildir. Önemli olan karşılıklı sevgi, saygı ve anlayıştır. Sevgi ve saygı çerçevesinde, eşlerin birbirine anlayış göstererek sorunları birlikte çözmeleridir önemli olan…
Sizin için değerli olan, eşinizin mükemmel olması ya da size hediyeler alması mı? Yoksa eşinizin size verilmiş özel bir hediye olması mı? Eşinizin size verilmiş bir armağan olduğunu düşündüğünüz sürece, huzurlu bir evlilik hayatınız olacaktır.
Profesyonel Destek Alabilirsiniz
Evlilik öncesi sendromu sizi haddinden fazla zorluyorsa, bu durumla tek başınıza baş edemiyorsanız; profesyonel bir yardım alabilirsiniz. Bunda utanılacak ya da korkulacak bir durum olmadığını da unutmayın. Bu durumları sadece siz yaşamıyorsunuz. Sizinle aynı hisleri paylaşan, aynı stresi yaşayan onlarca insan olduğunu ve profesyonel destek almanın utanılacak bir durum olmadığını unutmayın!
Evliliğin size mutluluk getirmesi ve bir ömür boyu huzurlu olmanız temennisiyle…